Türk Tarihine Damga Vurmuş Kardeşler

 





    Türk tarihi, genel itibariyle boylar tarihidir. Bu boyların varlıklarını sürdürmesi ve yaşam alanları araması Türklerin Balkanlar'dan Sibirya'ya, Çin'den Mısır'a kadar geniş bir coğrafyada varlıklarını sürdürmesini ve Avrasya ve Asya bozkırlarında aralıksız devletler kurmasına neden olmuştur. 

    Zaman zaman bu boylar birbirleriyle karşı karşıya gelmiş veya bir diğer Türk devletine(il) tabii olmuşlardır. Ting-ling boyu ana gövde olarak Hun İmparatorluğunu meydana getirmiş, daha sonra Kanglı (Kaoçe) yani Kanılı(arabalı) olarak bilinen boy adını almıştır. Töles boyları Göktürk Devleti'nin ana omurgasını oluşturmakla beraber, Türgişler 700'lerden sonra Oğuzlar adını alarak Selçuklulardan Türkiye Cumhuriyetine kadar gelmiştir. Bu süreçte boylar sisteminin Türk varlığı için ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.

    Tüm bu tarihsel süreçlerde göze çarpan olaylardan biri ise devletin kardeşler arasında iş bölümüne gidilmesidir. Şimdi tarihe damga vurmuş boyları birleştirip devletleşmiş bazı önder ve ender kardeşleri ele alacağız.


Rua ve Oktar

    Tanrı'nın kırbaçı olarak bilinen Attila ve Bleda kardeşlerden önce amcaları olan Rua ve Oktar. Otto Helfen'in "World Of Huns" da aktardığına göre 425 yılından 430'ta Oktar'ın Cermen kabileleriyle savaşıp ölmesine kadar ki süreçte birlikte yönetimde söz sahibi oldukları aktarılmaktadır.

Attila ve Bleda

    Rua'nın 434'teki ölümünün ardından Kurultay, yönetme yetkisini Muncuk Han'ın iki oğluna bırakmıştı. Bleda'nın 445 yılındaki ölümüne kadar devleti birlikte yönetmişlerdi. Attila'nın daha sert mizaçlı, savaşçı ve hırslı olduğu aktarılsa da Bleda daha diplomatik, ılımlı bir mizaca sahipti. Bleda'nın ölümünün Attila tarafından mı düzenlendiği tartışma konusu olmasına ek olarak abisi Bleda'nın ardından Attila tek başına hüküm sürmüş ve "Tanrı'nın Kırbacı" unvanını hak etmiş ve 453 yılında da ölmüştür.

Bumin Kağan ve İstemi Yagbu 

    Juan-Juan yönetimi altındaki Göktürklerin Bumin Kağan önderliğinde 552 yılında ayaklanması ve Töles boylarını kendisine tabii kılmasıyla Ötüken'de tahta oturdu.1.Göktürk Kağanlığını ilan etti ve İlig Kağan unvanını aldı. Devletin batı kanadını kardeşi İstemi Yagbu ile paylaştı. Batı kanadında komşuları Sasani ve Doğu Roma ile diplomatik ilişkiler kuran İstemi Kağan ipek yolu üzerindeki kontrolü ile Türklerin varlığını dünyada hissettirdi. Kendilerinden sonra yıkılan devlet yeniden kurulacak olan 
2. Göktürk İmparatorluğu ve dikilen Kül Tegin yazıtında Bumin ve İstemi Kağanlar hakkında geçen şu cümleler...

"Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış. İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyi vermiş. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu salarak dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda Demir Kapı'ya kadar kondurmuş. İkisi arasında pek teşkilâtsız Göktürk öylece oturuyormuş."


Bilge Kağan ve Kül Tegin

    Şubat 717'de Kutlu Ötüken'de tahta Bilge Kağan geçmişti. Bilge Kağan kardeşi Kül Tigin'in ardından duyduğu üzüntüyle yazdırdığı Kültegin yazıtıyla Türk tarihi için bir dönüm noktasını gerçekleştirmişti. Göktürk Devleti en parlak dönemini yaşadı. Kardeşi Kül Tegin ile taht kavgasına girişmedi; beraber devleti yönettiler. Kül Tegin askeri kısmı yönetirken en büyük destekçileri başbakan Bilge Tonyukuk idi. Çin ile ticarî ilişki geliştirildi. Batı Türkistan'daki Türk boyları tamamen bağlandı. 725 yılında devletin bel kemiği olan Tonyukuk öldü. 731’de Kültigin, 734 yılında da Bilge Kağan öldü.


 Çağrı Bey ve Tuğrul Bey

   Aradan yüzyıllar geçmiş Batı Göktürklerin devamı niteliğindeki Türgişlerden 766 yılında Oğuz Yagbu Devleti meydana gelmiş ve genç idealist bir Oğuz Türk'ü komutan Selçuk Bey kendisi etrafında bulunan aile ve subaşılarla birlikte müslümanların yoğun olduğu tahminen 960~985 yılında Cend şehrine göç etmiştir. Böylece Oğuz Türklerini Batı'ya taşıyacak olan hanedanı kurmuş olacaktır.

Ardından gelecek olan torunları Tuğrul Bey 1037'de tahta çıkarak ağabeyi Çağrı Bey ile devletin iki ana omurgasını temsil etmişlerdi. Çağrı Bey Horasan Melikliği ile askeri gücü yönetmekteydi. Çağrı Bey 1018-21 yılları arasında Anadolu üzerine bir sefer yaptı. Tuğrul Bey bu sefer sonunda yüklü ganimetle dönen kardeşini büyük bir özlemle karşıladı. Selçuk Bey'in ölümünden sonra, bu Anadolu seferinin de getirmiş olduğu şöhret ve zenginlikle beraber, zaman içerisinde Oğuzları etrafında toplamaya başlayan bu iki kardeş, diğer Türk Devleti olan Gazneliler'e rakip olacak durumu geldiler. Ve nihayet 1040 yılında Gaznelileri ağır bir yenilgiye uğratarak Büyük Selçukluları teşkil ettiler.

Barbaroslar
 Osmanlı'nın Akdeniz'i Türk gölü haline getiren denizcileri Oruç Reis ve Kaptan-ı Derya Barbaros Hızır Hayrettin Paşayı da anmadan geçmek istemedim. Kağan olmasalarda Türk Kağanına hizmet ederek Akdeniz'de önemli zaferler elde etmiş bu kardeşler Midilli adasında doğmuşlardır.
Kardeşlerin büyüğü Oruç Reis, benim gibi kızıl sakallı olması nedeniyle Barbaros unvanını elde etmiştir. 1513'de Tunus'un Cerbe Adasını feth ederek üs olarak kullanmıştır. 
 Cezayir'i fetih ettikten sonra İspanya Krallığıyla ile girdiği mücadelelerde 1518 'de  vefat etmiştir.  Ağabeyine hürmeden barbarossa ( barba=sakal rossa = kızıl ) lakabını alan ve Kaptan-ı Derya rütbesine ulaşan Hızır Reis, 1533'te deniz bakanı olmuş Hayrettin ismini almıştır. 
1538'de Preveze Deniz zaferiyle  Haçlılar'dan Adriyatik'te stratejik nokta elde eden Osmanlılar koca denizi Türk gölü haline getirmeyi başarmışlardı. Kutsal Roma Germen İmparatorluğuna karşı Fransızlara destek için giden Paşa, 1543'te Nice şehrini almıştı. 1546'ta İstanbul'da vefat etti.

Enver Paşa, Nuri Paşa ve Amcaları Halil Kut Paşa
Türk Tarihinin şüphesiz en önemli figürlerinden biri olan Gazi-i Namdar Enver Paşa,23 Kasım 1881'de İstanbul Divanyolu'nda dünyaya geldi. Ailenin beş çocuğundan en büyüğüdür.Kendi deyimine göre ailesi pek varlıklı olmasa da eğitimi için çok emek vermiştir.Önce Nafia Nezareti'nde fen memurluğu yapan daha sonra Surre Emini (Surre-i Hümâyûn Alayı Emini) görevine getirilen ve sivil paşalığa yükselen babası Hacı Ahmet Paşa'nın tayinleri nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçti. Kardeşleri Nuri (Nuri Paşa-Killigil), Kâmil (Killigil-Hariciyeci), Mediha (General Kazım Orbay ile evlenecektir) ve Hasene'ydi (Selanik Merkez Kumandanı Nazım Bey ile evlenecektir). Enver Paşa, Genelkurmay eski başkanlarından Kazım Orbay'ın da kayınbiraderiydi. Ayrıca "Kût'ül-Amâre Kahramanı" olarak anılan Halil Kut, Enver Paşa'nın amcasıdır.

Yorumlar